top of page

MISSISSIPPI BALONU & JOHN LOW (1720)

Güncelleme tarihi: 25 Oca 2022

15.01.2022

Bu yazıda öncelikle Fransa’da yaşanan Mississippi Balonu’na kadar gelen süreci de göz önünde bulundurarak önemli kırılma anları aktarılmaya çalışılmıştır. Her ne kadar ayrı birer konu başlığı gibi dursa da yine ana başlıkla yakından ilgili olan başta; Kuzey Avrupa’da borsa kavramının ilk kez ortaya çıkışı, Hollanda'da ki Lale Balonu, Avrupa’da kurulan ilk merkez bankaları ve borsa merkezlerinin rollerine de burada kısaca değinilmeye çalışılmıştır.
Herkese şimdiden keyifli okumalar dilerim.

(Mississippi Bubble Chart)


Borsa kelimesinin kökeni 13.yy.’da Belçika’nın Brugge kentinde yaşamış Van der Buerse ailesinden gelir. Bu ailenin sahip olduğu büyük köşkün önünde toplanan tüccarlar ticari anlaşmaların yanında alım satım işlemleri de yapmaktaydı. O dönemde Brugge kenti Avrupa’da finansın merkezi haline gelmişti.

AVRUPA'NIN İLK FİNANS MERKEZİ (ANVERS)

15. yy. sonuna doğru daha esnek ticari yasaların düzenlendiği Anvers kenti 1531’de kendi borsa binasını açtıktan sonra Brugge kentinin yerini alacaktı. Duvarında “ulusu ya da lisanı ne olursa olsun tüm tüccarların kullanımına açık olduğu” yazılı olan döneminin dünyadaki ilk uluslararası borsası olan Anvers Borsası, modern anlamda İngiltere ve Fransa gibi ülkelere de önemli bir örnek olacaktı.
Anvers’teki başlıca spekülasyon konusu Hindistan baharatlarıydı. Hollanda spekülasyonu frenlemek amacıyla 1541 yılında Anvers borsasının en gözde ticaret araçlarından “bahis” uygulamasını yasakladı. Uygulama şöyleydi: Birinci spekülatör, belli bir döviz kurunun gelecekte belirlenen bir tarihte belirlenen bir miktarda değişeceğine dair bahse giriyordu. İkinci spekülatör ise farklı bir oran üzerinden bahse giriyordu. İki spekülatör sonuçta oluşan farkı birbirlerine ödemeye söz veriyorlardı.
1542’de Fransa, İspanya ve İngiltere Anvers ve Lyon borsalarının ana aktörleri oldular. Bu durumun esas kaynağı savaş finansmanı idi. Kral Tahvili ya da Saray Tahvili denen tahvillere tüm Avrupa’dan para akıyordu. Borçları artan krallar II. Felipe ve I. François’in faiz oranları üzerinde baskı yapması bu piyasaya olan rağbeti söndürmüş, Anvers ve Lyon piyasalarının da itibarını sarsmıştı. Sonunda İspanya Anvers’i işgal edince artık Amsterdam ve Londra dünyanın yeni finans merkezleri olarak öne çıkmaya başladılar. 1613’te yeni borsa binası ile Amsterdam’da tüm ticari işlemler bu borsalarda yapılmaya başlandı. 1602’de Doğu Hindistan Hollanda Şirketi’nin bir anonim ortaklık olarak devredilebilir hisse senedi ihraç etti. Ancak hisse senedi alım satımının yaygınlaşması uzun zaman aldı.
1670’de yalnızca iki şirketin Doğu ve Batı Hollanda Şirketi’nin hisseleri işlem görüyordu. Anvers örneğinin de etkisiyle Amsterdam’da devlet tahvillerinin işlem görmesi gecikti. 1672’de Hollanda hükümeti ilk devlet tahvilini ihraç etti. 1750 yılına gelindiğinde Amsterdam tam anlamı ile bir uluslararası finans merkezine dönüşmüştü. Günümüz spekülasyon literatüründeki "ayı" ve "boğa" tabirlerinin karşılığında “aşıklar” ve “mayıncılar” tabirleri kullanılıyordu .Günümüzde “put” ve “call” olarak anılan işlemlerin Amsterdam borsasındaki ilk örneği, 1630’lu yıllarda “Lale Çılgınlığı” esnasında görüldü. Spekülatörlere minimum sermayeyle işlem yapma olanağı tanıyan bu uygulama “windhandel” yani “hava oyunu” tabirinin ortaya çıkmasına sebep oldu.

When a Tulip was worth more than a House - Tulipmania, by Jean Brueghel , 1640


Amsterdam borsası aynı zamanda tüm Avrupa’ya yayılan ve tam anlamıyla bir çöküşle sonuçlanan -ve daha sonrasında da birçok finansal çöküşe sebep olan- finansal çılgınlıkların kaynağı da olmuştur. Şöyle ki Osmanlı İmparatorluğu’ndan Viyanalı tüccarlar eliyle Avrupa’ya taşınan laleye olan düşkünlüğün aristokratlardan(toprak sahibi zengin sınıfı) sonra halka da yayılması ile “vadeli lale sözleşmeleri çılgınlığı” had safhaya ulaşmıştı. 1630’lu yıllarda neredeyse tüm Hollanda halkı kendini lale soğanı yetiştiriciliğine adamıştı. Mutasyonlar üretilmiş ve nadir lale türleri uçuk fiyatlar üzerinden işlem görüyordu.

Tulip Bubble Chart

Bir tek lale soğanının Fransa’nın önde gelen fabrikalarından biri karşılığında satıldığı kayıtlara geçmiştir.
1637 yılında lale piyasası çöktüğünde ülkenin en köklü aileleri ve en varlıklı tüccarları da iflasa sürükleniyordu. Sonuçta Hollanda ekonomisi uzun süreli bir bunalıma girmişti. 1763 ve 1772’deki banka iflasları ve deflasyon dalgası ile Amsterdam borsası çöktü. Bu fırsatı değerlendiren Londra 18.yy’da Avrupa’nın finans merkezi konumuna yükselmiş oldu.
Londra’nın örnek aldığı borsa Anvers idi. Kralın finans aracısı “Thomas Gresham” Anvers borsasının mimari özellikleri üzerine çalıştı. 1566’da başlayan inşaat iki yılda bitti ve 1570’da Kraliçe Elizabeth borsayı ziyaret ederek Royal Exchange’in açılışını ilan etti. 1666’da büyük Londra yangını sonrası 1669’da yeni bina açıldı. 1698’de Kraliçe’nin izniyle tellallar borsa dışında kahvehanelerde/merdiven altlarında işlem yapmaya başladılar. İlk yıllarda tellallar alt tabakadan “aşağılık kimseler”di. İkinci borsa binası da 1838’de yandı, 1844’te tamamlanan üçüncü bina 1939’a kadar hizmet verdi.
17.yy. sonunda hisse senedi satışı yapan şirket sayısı hızla artmaya başlamıştı. Hisse senedi fiyatlarının basında duyurulması da aynı dönemde başladı. 18. yüzyıl gazetelerinin çoğunda 20-25 şirketin hisse fiyatlarına yer veriliyordu. Londra borsası tellalların buluşma yeri Jonathan’ın kahvesine taşındı ve 1714’te hisse fiyatları kahvehane sahibinin ofisine asıldı.
1720’de Londra ve Paris borsaları daha sonraki 200 yıl boyunca giderek artacak bağımlılığının ilk işaretleri olacak şekilde peşi sıra büyük çöküşler yaşadı.
Mississippi Balonu olarak adlandırılan Fransa’daki çöküşün baş aktörü İskoç yatırımcı,ekonomist John Law’a gelirsek...

JOHN/JEAN LAW (1671 - 1729)

John Law devreye girmeden önce Fransa finansal harcamalarını karşılayabilmek adına piyasaya sürekli düşük ayarlı para sürüyordu. İçindeki altın miktarı giderek azalan paralar -tağşiş denir buna- halk tarafından kabul edilemez hale gelmişti.
Tam bu sırada, İngiltere’de kanun kaçağı olan İskoç asıllı John Law, Fransa’ya geldi. Law bir ekonomistti ve kısa süre önce (1705) “Money and Trade Consider’d with a Proposal for Supplying the Nation with Money” (Para ve Ticaretin Tarihçesi ve Ülkede Para Arzı için bir Öneri) başlıklı makaleyi kaleme almıştı. Fransız maliye bakanını, bu makalede bahsettiği teorilerini uygulamak için ikna da etti.
John -Fransa’ya gidince Jean diye anılmaya başlar- Law’un 2 Mayıs 1716’da kurduğu La Banque Générale isimli özel banka, Fransa’da ilk defa kâğıt para çıkardı. Sermayesinin dörtte üçü devlet parasından oluşmaktaydı ve devlete bunun karşılığında senet verilmişti.Bu devlet garantili paralar %100 altına endeksliydi. Elindeki banknotu La Banque Générale’e getiren herkes eksiksiz olarak altın teslim alabiliyordu. Daha önce tedavülde olan düşük ayarlı paralardan bıkmış olan halk, Law’un yeni(!) kâğıt parasına büyük ilgi gösterdi. Kısa sürede para, endeksli olduğu altına kıyasla prim yaptı. Bir başka deyişle insanlar, saf altına kıyasla La Banque Générale banknotlarına daha fazla para ödemeye hazır hale gelmiştiler.

4 Aralık 1718’de banka devletleştirildi ve “La Banque Royale” adını aldı. Banknotların tedavülü mecburi hale getirildi ve paralar kral tarafından garanti altına alındı.Zorunlu tedavülün sağladığı serbestlikten yararlanan Law, piyasaya devamlı para sürdü. Ama yeni arz nedeniyle paranın değeri düşmüyordu, çünkü Law çok dâhiyane bir düzen geliştirmişti. Bu düzen ise şöyle işliyordu; Law, aynı senelerde deniz ticaretiyle uğraşan birkaç şirketi de alarak Compagnie Perpetuelle des Indes (Mississippi) Şirketi’nin başına geçti.
Şirket, Fransa’nın Amerika’daki sömürgeleriyle yapılacak tüm ticareti tekeline alıyordu. Bu sayede şirket tüm denizlerde bir ticari monopol haline geldi.
Halk, şirketin müthiş derecede kârlı olacağına inandı ve şirket hisseleri kapışılmaya başlandı. Şirket hisseleri, yalnızca La Banque Royale’in banknotlarıyla alınabiliyordu. Böylece arz edilen banknotlar için gerekli talep de yaratılmış oldu.


Mississipi Company (1700's)

Mississippi Şirketi’nin hisseleri büyük bir hızla yükseliyordu. Law, Louisiana’nın zenginliğini etkili bir pazarlama planıyla abartılı ölçüde arttırarak mükemmel bir spekülatif balonu yaratmıştı. Şirket hisselerine talep o kadar fazlaydı ki, hisse artırımlarında yatırımcıları sıraya sokmak gerekiyordu. Bir hisse artırımı sırasında, yatırımcılardan birine haksızlık yapıldı ve söz konusu kişi elindeki hisseleri satıp La Banque Royale’den altın çekmeye karar verdi. Ne de olsa söz konusu banknotlar %100 altına endeksliydi (daha doğrusu öyle olmaları gerekiyordu).Fakat realitede kasadaki altın miktarı artık tedavüldeki banknotları karşılayamayacak seviyedeydi.
İlk zamanlarda aşırı arz (yani enflasyon) fiyat artışına ve paraya güvensizlik duyulmasına yol açmamıştı.Fakat sonradan bankadan zamanla altın çekildiğini anlayan Law altın çekimlerini/likiditeyi yasakladı.Ancak bu durum daha da büyük sorunlara yol açtı.Bir kere yatırımcının güveni sarsılmıştı.
Mississipi Şirketi’nin hisseleri, yükseldikleri hızla düşmeye başladı ve sonunda şirket hisseleri tamamen değerini yitirdi. En nihayetinde 1720 yılına geldiğimizde Mississippi havzasında vaat edilen altının bulunmayacağı da anlaşılınca -ki bu havza timsahlarla dolu bataklıklardan ibaretti- kriz patlak verdi ve yatırımcılar satın aldıkları banknotları/hisse senetlerini altın ve gümüş karşılığında panik içerisinde satmak istediler.

Madness of Crowd - Mississipi Bubble


Bank Royale şirketinin banknotlarını/hisselerini bozmak için hücum eden yüzlerce insan oluşan izdihamda hayatını kaybetti. Sonrasında gelen intiharlar cabası.1720’nin sonunda Law, XV. Louis’nin vekili olan Orléans Dükü II. Philippe tarafından görevlerinden alındı. Ardından Law Belçika’ya kaçtı. “Mississippi Balonu” da -diğer balonlar gibi- hazin bir bir şekilde sona ermiş oldu.


JOHN LAW'UN PARA & MALİYE POLİTİKALARININ KRİTİĞİ

John Law uyguladığı maliye ve para politikalarını döneminin önemli liderleri de tatbik emiştir.
Law'un uyguladığı teorinin önemli bir getirisi de para sistemini banknotlarla buluşturmasıdır..

Buna ek olarak bilindiği üzere paranın geleneksel olarak kabul edilen üç fonksiyonu vardır. Değer ölçüsü ve hesap birimi olma, Mübadele(değiş-tokuş) aracı olma, değer saklama aracı olmasıdır.
Bu noktada özellikle 17. yüzyılda değerli madenlerle üretilen madeni paraların miktarı ve dolaşımı (tedavülü) ile ilgili ciddi sorunlar vardı.Bu sorun kağıt paralara geçilince kısmen çözülmüştür.
İskoçya'da aranan bir kanun kaçağı da olsa John Law bir çok iktisatçıya ve iktisat alanında geliştirilecek bir çok modele ilham kaynağı olmuş birisidir. Malum Missisipi Balonu olayından sonra en çok ta eleştirilen kendisi olduğu gibi Fransa'da istenmeyen adam (Persona-nan grata) olmuştur.
İşin aslına bakıldığında bu balonu bilerek kendisi de meydana getirmemiştir. Maalesef başa gelen bu felaketler döngülerini oluşturanlar modern anlayışın aksine (örn: klasik anlayışa paralel kârını/faydasını her zaman maksimize eden homoeconomicus vb.) rasyonel davranmayan ve bu günkü para sisteminin (kapitalizmin) ruhuna uygun psikolojiyle bir an önce kar elde etme arzusuyla (100x 200x, to the moon!) hareket eden insanların kendisi olmuştur.
Ayrıca John Law, Fransa’da Maliye Bakanı olduğu dönemde, vergilendirme konusunda önemli çalışmalara imza atmıştır.Bunun yanında Fransız mimarisi ve şehir planlaması hususunda önemli çalışmaları olmuş birisidir.


Geçmişte yaşanan belli başlı önemli finansal krizler için:

1636 Lale Balonu (Hollanda)
1720 South Sea Balonu (İngiltere)
1720 Mississippi Balonu (Fransa)
1927-1929 Hisse Senedi Fiyatları Balonu (ABD'de patlak verdi bütün dünyaya yayıldı. bkz:Kara Cuma,29 Buhranı)
1985-89 Japonya Emlak ve Hisse Senedi Balonu
1985-89 Finlandiya, Norveç ve İsveç’teki Emlak ve Hisse Senedi Balonu
1992-1997 Asya Ülkeleri Emlak ve Hisse Senedi Balonu
1990-1999 Meksika’daki Yabancı Yatırımların Aşırı Artışı (Tekila Krizi)
1995-2000 ABD’deki Tezgâh Üstü Piyasalar Hisse Senetleri Balonu
2000-2008 ABD'deki Mortgage Krizi (Malum emlak krizi küresel finansal krize dönüşmüştü. Bkz: Mortgage/Subprime Crisis)
2011 Yunanistan Hükümeti Devlet Borçları Krizi (Sonradan domino etkisiyle diğer Avrupa ülkelerine de sıçradı. Bkz:Eurocrisis)
Not: Yukarıdaki finansal krizlerle ilgili fırsat buldukça konu başlığı açmaya çalışacağım.


Faydalanılan Kaynaklar


1.Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı, Charles Mackay (1841)


2.Finansal Krizler Tarihi – Çılgınlık, Panik ve Çöküş, Charles P. Kindleberger, Robert Z. Aliber


3.1630'dan 2010'a FİNANSAL KRİZLER TARİHİ - Balonlar, Panikler, Buhranlar ve Küresel Finansal Kriz , Ahmet Büyükşalvarcı, Selçuk Bali


4.Ulusların Düşüşü - Güç Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri, Daron Acemoğlu , James A. Robinson


5.Akıllı Yatırımcı - Benjamin Graham,Epsilon Yayınları,2016







297 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page