top of page

TRADE KORKUSUNU YENMEK

Trade işlemlerinizde ne kadar başarılısınız? Kendinizi ne kadar başarılı hissediyorsunuz? Peki, ticarette gerçekten başarılı olmak istiyor musunuz?

Ticarette başarılı olmak istiyorsanız duygularınızın ve duygularınızın kararlarınıza etkisinin farkında olmalısınız. Para kaybetmekten ne kadar korkarsınız? Korkunuz, ticaretinize nasıl bir yön veriyor? Bu korkunuzla başa çıkmak için neler yapıyorsunuz?

Trade işlemlerinde en büyük duygusal sorun korkulardır. Ticaret piyasasında yer alan herkes zaman zaman korkuya kapılır. Bir ürüne yatırım yaptığınızda, ister istemez dikkatiniz o ürünle ilgili olumlu ya da olumsuz haberlere yönelir. Beklenmedik bir satış haberi, o ürünle ilgili bir spekülasyon, hemen heyecanlanmanıza, belirli bir düzeyde korku ve panik duygularını hissetmenize yol açabilir.

Korkularınızı fark etmek ve korkularınızla yüzleşmek, onlara rağmen yolunuza devam edebilmek, hayat kalitenizi arttırır; sonuçta, kendinize daha fazla güven duymaya başlar ve böylece özsaygınızı da yükseltmiş olursunuz. Trade işlemlerinde de başarının anahtarı ticaret korkusuyla yüzleşebilmek ve kendinizi bu korkulara hazırlayabilmektir.

Ticaret, doğası gereği risklidir. Alım satım işlemlerinde yüksek fiyata almak ve düşük fiyata satmak zorunda kalmak zaman zaman kaçınılmazdır. Trade psikolojisinin önemli isimlerinden biri olan Mark Douglas'ın da üstünde önemle durduğu gibi, çoğu yatırımcı piyasanın bundan sonraki seyrini bildiklerine inanıyor. Öyle ki, işlemlerinin sonucuna ilişkin tahminlerinden neredeyse sanki gerçekmiş gibi söz ediyorlar. Oysa ki ticaret, özellikle crypto-para ve borsa işlemleri, çoğu zaman göz ardı edilse de tamamen olasılıklara ve istatistiklere dayalıdır. İşte bu olasılığın gözardı edilmesi yatırımcıları aşırı korku ya da açgözlülük tuzağına daha fazla düşürür. Ne yazık ki bu iki zıt duygu, trade başarısını olumsuz etkileyen en önemli duygusal tepkilerdir. Trader, ticarete zihinsel bir faaliyet olarak yaklaştıkça korku seviyesi de yükselmeye başlar. Özellikle peş peşe gelen hatalar ya da zararlar sonrası, trader, yeni bir zarardan kaçınabilmek için daha temkinli ve tereddütlü hareket etmeye başlayabilir. Ticarette başarılı olma baskısı arttıkça, başarısız olma kaygısı da daha çok gün yüzüne çıkar. Bu korku giderek traderları çaresiz hissettirebilir.

Bir canlı olarak potansiyel bir tehlike karşısında içgüdüsel bir biçimde organizma, "savaş ya da kaç" tepkisi gösterir. Bu durumda kişi, algılanan tehlikenin üstesinden gelebileceğini düşünüyorsa kendini savaşmaya hazırlayabilir; hırsla alım yapabilir. Öte yandan potansiyel tehlike karşısında kendisini güçsüz ve çaresiz hissediyorsa "kaç" tepkisine dönerek tehlikeden kaçınabilir. Trade işlemlerinde bu tehlike, işleme girmemek ya da işlemden bir an önce çıkmak şeklinde kendisini gösterir. Çünkü beden büyük bir uyarılma ile karşı karşıya kalmış ve bu uyarılmaya korku ve stres tepkileri ile karşılık vermiş olabilir. Bu tür bir aşırı uyarılma, trade performansını önemli ölçüde düşürebilir. Bunun sonucunda da organizma bir donma tepkisi gösterebilir. Donma tepkisi, ne yapacağını bilememek, bir türlü karar verememek, bağlantıdan kopmak ve kendi kabuğuna çekilmek biçiminde belirebilir.

Trade psikolojisinde korkuları ele alırken aslında korkuları birbirinden farklı kategoriler altında incelemek gerekiyor. Yazının bundan sonraki bölümünde önce traderların ticaret ile ilgili temel korkularını tanımlamaya çalışacağız; sonrasında da bu korkularla nasıl başarılı bir biçimde başa çıkılabileceğini tartışacağız.

Traderların en büyük korkularından birisi "kaybetme korkusu"dur. Kaybetme korkusu yüksek olanlar, başta belirledikleri stratejileri uygulamakta çoğu zaman tereddüte düşerler. Kaybetme korkusu sadece işlemden çıkışla ilgili değildir; aynı zamanda işleme giriş sırasında da görülebilir. Zarar etmemek ve yüksek fiyattan almamayı hedefledikleri işlemlerde, çoğu zaman almayı planladıkları ürünün fiyatının arttığına şahit olurlar. Bu da "pişmanlık, kendini suçlama ve başarısızlık" gibi duyguların ortaya çıkmasına yol açar.

Bir ürüne ilişkin bir stratejimizin olması demek, o ürünü nereden/hangi fiyatla alacağımız, hangi fiyatla satacağımız, stratejimiz hatalı çıktığında nerede stop olacağımızın önceden belirlenmiş olması anlamına gelir. Kaybetme korkusu yüksek olanlar, stratejilerini ne kadar başarılı oluşturmuş olurlarsa olsunlar bu stratejiyi uygulamakta zorluk çekerler. Kaybetme korkusu bu stratejinin uygulanmasını geciktirir. Eğer hesabınız bir demo hesabı değilse, stratejinizi uygulamak ve gerçek hayatta deneyimlemek zorundasınızdır. Kaybetme korkusu yüksek olanların bir türlü haretekete geçemedikleri için özsaygılarında ve kendilerine güvenlerinde giderek azalma görülür. Analiz felci dediğimiz bu durum, sizi eyleme geçmekten alıkoyacaktır. Bu tür bir korkudan muzdarip olanlar, aslında gelecekteki kazançlarından ziyade gelecekteki kayıplarına oldaklanırlar ve bu kayıpları giderek daha fazla abartma ve sonucu kişiselleştirme eğilimi taşırlar. Kaybetmeyi kimse istemez ama kazanlar ancak kaybetmeyi göze alanlardan çıkar. Öncelikle daha az kaybetmeye odaklandıkları için hem finansal hem de psikolojik olarak sürecin içerisinde kalmayı başarırlar.

Eğer kendinizi trade işlemlerinde korkuya kapılmış hissederseniz bilin ki, sonuçlar hakkında çok fazla endişe taşıyorsunuzdur. Bu endişeler öyle bir noktaya varır ki giderek işlem yapamaz hale gelebilirsiniz. Duygularınızla başa çıkabilmek için açık ve seçik bir stratejiye bağlı kalmalısınız.


Bunda zorlanıyorsanız hem psikoloji hem de trade alanında uzman birinden profesyonel destek almayı ciddi ciddi düşünmelisiniz. Çünkü geçmiş korkular, kaygılar, travmalar, maddi ve manevi kayıpların bu sürecinizi sabote ediyor olması büyük bir olasılıktır.


Eğer kaybetme korkusuyla başa çıkmak istiyorsanız, aklınızdan geçirdiklerinize değil stratejinize odaklanın. Zarar da kar gibi bir olasılıktır. Güçlü bir strateji zararınızı minimize etmenize ve karınızı arttırmanıza yardımcı olacaktır. Mumların dilini çözmek, dalgaların yapısını anlamak, temel formasyonlarda giriş ve çıkış noktalarını önceden belirlemek, fibonaci ölçümlerini dikkatli yapmak, trend takibi yapmak başarı olasılığınızı anlamlı bir şekilde arttıracaktır. Eğer bu konuda bir eksiğiniz olduğunu düşünüyorsanız @VucaBorsa ekibinin eğitimlerine katılabilir, Kamile Uray ve Sait Arslan'ın eğitim programına devam edebilir ve sürekli rehberlik desteği alabilirsiniz. Klişe bir deyim olmakla birlikte, sürekli eğitim fırsatı, sizi daha ileri bir noktaya taşıyacaktır.

Traderların bir diğer önemli korkusu da "kaçırma korkusu" olarak adlandırılabilir. Kaçırma korkusu yoğun olanlar, fırsatları kaçırmaktan, zenginlik fırsatlarını bir talihsizlik sonucu kaybetmekten çok korkarlar. Bu nedenle de sürekli tetikte olurlar. Tüm yatırım araçlarına bir aç kurt gibi saldırmaya çalışırlar. Trend takibi yapmak yerine fiyatlara odaklanırlar. Fiyatların neredeyse istedikleri oran kadar yükseleceklerinden o kadar emindirler ki bu konuda bahse girmekten bile çekinmezler. Bu durumu bir açgözlülük olarak da nitelemek mümkündür. Sürekli işlem açmak, tüm fırsatları değerlendirmek, karlarını maksimumda tutmak için çabalarlar. Öyle ki yeterince kar elde etseler bile eğer üründen çıkmışlarsa ve ürün yükselmeye devam etmişse, karlarına değil kaçırdıklarına odaklanarak kendilerini harap ederler.

Anlık fiyat değişimlerine odaklanarak stratejilerini geçersiz hale getiren traderları da korku duygusu ile hareket eden traderlar sınıfına dahil etmek gerekir. Çünkü sürekli akıllarında ne kadar kar/zarar edecekleri vardır. Fiyatlara o kadar odaklanırlar ki bir süre sonra odaklarını kaybetmeye başlarlar.Oysa ki takip edilmesi gereken yegane şey trenddir. Trende bağlı kalmak ve trend yönünde hareket etmek kısa vadeli kazançlara oranla uzun vadede daha çok kazandıran bir strateji olacaktır.

Trader işlemlerindeki bir diğer hatalı tutum ise "haklı olmama korkusu" ya da "hep haklı çıkma isteği" olarak adlandırılabilir. Bunu "ya hep ya hiç şeklinde düşünme" olarak da adlandırmak mümkündür. Bu kişiler piyasanın gidişatına yönelik bir ön fikir ile hareket ederler. Bu kişilerden sıklıkla "ben demiştim, gördünüz mü, göreceksiniz" ya da iddiacı bir biçimde, "nesine varsın?" biçiminde sözler duymak mümkündür. Oysa ki odaklanılması gereken en önemli hedef para kazanmaktır. Kimin haklı, kimin haksız olduğu piyasanın umurunda bile değildir. Ancak, haklı çıkma kaygısı, kişinin egosu ile hareket ettiğini gösterir. Piyasada başarılı olmak isteyenler kesinlikle egolarıyla işlem yapmamalıdır. Piyasada bilen olmak yerine iyi bir gözlemci olmak şarttır. Ancak bilen olmayı tercih edenler, her bildikleri işlemde sanki kendi özdeğerlerinin arttığını hissederler. tersi durumda, her yanılma da sanki özdeğerlerine vurulmuş bir darbe gibi gelir. Bu durum ayrıca mükemmellik inançları ile de ilişkilendirilebilir. Mükemmel olmaya çalışanlar daha fazla ve daha zor hedef belirleyerek kendilerini zorlarlar. Hata yapmaktan o kadar çok çekinirler ki işlem yapamaz duruma bile gelebilirler. Tekrar belirtmek gerekir ki hata yapmak, yanılmak piyasada başarılı olmak için bir gerekliliktir eğer ki hatalarımızı bir öğrenme fırsatına dönüştürebiliyorsak bunları hata değil bir kazanç olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. Mükemmellik ve haklı çıkmak, kendimizi büyük birer sabotenin tuzağına düşürür.

Trade korkularını yönetirken aklınızda tutmanız gereken en önemli nokta stratejilerinizi uygulamaya odaklanmaktır. Piyasada gerçek kaybedenler “vazgeçenlerdir”. Korkularınıza rağmen onların üstüne gitmek sizi daha fazla güçlendirecek ve özsaygınızı anlamlı bir biçimde arttıracaktır. Başarı, küçük ama kararlı ve tutarlı adımlarla gelir.

Peki işlemlerinizin başarısı için ticaretteki bu korkunuzu nasıl azaltabilirsiniz? İşte bazı etkili yöntemler:

- Asla tüm portföyünüzü tek bir işleme yatırmayın.

- Portföyünüzün yüzde yüzünü bir enstrümana yatırmayın. Çünkü dibin dibi her zaman vardır.

- Riskinizi yönetin. Risk kazanç oranınızı dengede tutun.

- Pozisyonunuz çok büyükse, uygun yerlerde kar almayı hedefleyerek pozisyonunuzu makul bir boyuta getirin.

- İşlemleriniz size önemli bir avantaj sunacak bir stratejiye dayanmadıkça içinizdeki hislere dayanarak işlem yapmayın. Hatta @KamileUray namı diğer @remdocan hocamızın deyimiyle ticarette piyasaya ilişkin duygu ve düşüncelerinizi bir kenara koyun. Sadece dalgaların yapısına odaklanın.

- Her zaman Portföyünüzün % 50'sini nakitte tutmaya özen gösterin.

- Kayıplarınıza değil kazandıklarınıza, öğrendiklerinize ve kendinizi geliştirebileceğiniz noktalara odaklanın.

- Kayıplarınızı kişiselleştirmeyin. Bu sizin ne kadar başarılı ya da başarısız olduğunuzu hiçbir zaman göstermez.

Son Söz


Ticaret, para sorunlarınız için bir çözüm değildir; çünkü sorun sizsiniz. Sizin tutum, davranış ve düşüncelerinizdir. Ticaret hakkında elbette ki zaman zaman endişeye kapılabilirsiniz. Ancak piyasa hakkında endişelenmekten çok önce kendinizi eğitin. Çünkü, ne kadar başarılı olursanız olun, hepsini kaybetmekten sadece bir işlem uzaktasınız.

Ve asla unutmayın ki, işlemleriniz sonucu ne olursa olsun, siz değerlisiniz. Hiçbir sonuç bu gerçeği değiştirmez.



Dr. Mahmut Bektaş

Psikolojik Danışman/Psikoterapist


Not: Yazıyla ilgili yorum, öneri ve görüşleriniz lütfen iletin. Eğer bu yazıyı beğendiyseniz ve faydalı bulduysanız, kaynak göstermek koşuluyla herkesle paylaşabilirsiniz.

1.829 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Staking Nedir

bottom of page